Şehit Düştüğü
Tarih: 7
Kasım 2016
Şehit Düştüğü Yer: Dersim Hozat bölgesinin Çat
Vadisi
Doğduğu Tarih: 1976
Doğduğu Yer: Mersin, Silifke
Mezar Yeri: Dersim
7
Kasım 2016 tarihinde Dersim Hozat bölgesinin Çat Vadisi’nde DHKC İbrahim
Erdoğan Kır Gerilla Birliği’ne bağlı bir grup gerillanın bulunduğu sığınak,
oligarşinin faşist ordusu tarafından uçaklarla bombalanmıştı. Bombardımanın
ardından sığınakta bulunan gerillalardan biri olarak şehit düşmüştür.
Naciye
Yavuz, 1976 yılında Mersin, Silifke’de doğdu.
Örgütümüzle
ilişkisi 1998 yılında, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde okurken, Ankara
Gençlikte başladı.
TÖDEF'lilerle tanıştı kısa sürede TÖDEF'li oldu. Ziraat Fakültesi 4. sınıftan ayrıldı.
Naciye
bu süreci şöyle anlatıyordu:
“Örgütümle İlişkim 1998 yılında Ankara
Gençlikte başladı. Okul kampüsündeki veterinerlik kantininde TÖDEF'lilerle tanışmıştım. Daha sonra bende TÖDEF'li oldum. Daha sonra 1999 Şubat'ında tutuklanınca
daha yakından tanıdım ve devrimcilik konusunda netleşmem de bu süreçte oldu
diyebilirim.
Örgütlenmeden önce öğrenci yurdunda
kalırken solcu diye tabir ettiğim arkadaşları tanıyordum ama hangi örgütten
neyi savunurlar bilmiyordum. Fakat onların insanlara yaklaşımı hoşuma
gidiyordu. Zaten devrimcilere solculara bir hayranlığım vardı lise yıllarında.
Üniversitede de solcu-devrimci dediğim bu insanlara tanıştım. Sonra Kurtuluş
okumaya başladım.
1997 yılında yurtta kalırken
okumaya başladım dergiyi. Bir yıl sonrada TÖDEF'li
oldum. İlk bizimkilerle tanışmam aynı yurtta kaldığım, daha sonra beraber eve
çıktığım ev arkadaşım aracılığıyla oldu. Ve onlarla paylaşımlarımız, onların
insanlara, bana yaklaşımları beni geliştirdi.
Şehitlerimizden Hasan Hüseyin Boyraz beni en çok etkileyen insandır. Çok uzun sohbetlerimiz
olmamasına rağmen onun yaklaşımları bana o güveni vermişti. Daha sonrada
hapishanedeki yaşamı bizi tanıdım. Bu süreçler benim örgütlenmemin temeli oldu.”
1999
Şubat'ında ilk tutsaklığını yaşadı ve hapishane süreci devrimcilik konusunda
netleşmesini sağladı. Örgütlü olmayı “Hangi
koşullarda ne durumda olursa olsun örgütün doğruları ile hareket etmek ve
örgütümüzün bizden istediklerini beklediklerini koşulsuz yerine getirmeyi
anlıyorum.” diyerek özetliyordu.
Birçok
gözaltı ve tutsaklık yaşadı. İşkenceler gördü. Tutsaklık hayatı boyunca Özgür
Tutsaklık geleneğine uyarak kendini ve kavgayı büyüttü.
Kavgayı
yaşamının bir parçası, örgütü ise yaşamıyla eş değer görüyordu. İstanbul’a
gelerek başta dergi temsilciliği ve muhabirliği olmak üzere birçok görev ve
sorumluluk aldı. Eksikleri vardı. Bunları görmesini değiştirmesini bildi. “Kendimi mücadelenin tam içinde görüyorum.
Olumlu olumsuz tüm yanlarımla mücadelenin içindeyim ve bütün yaşamım boyunca da
mücadele içinde olacağım. Benim için başka bir yaşam şekli yok.” diyerek
değişeme, örgütüne kendine olan inancını ortaya koyuyordu Naciye.
Daha büyük sorumluluklar aldı. Vatan
dergisinin Ankara temsilciliğini yaptı, daha sonra İstanbul’un mahalleleri
başta olmak üzere birçok alan ve birimde legal ve illegal görevler
sorumluluklar üstlendi.
Gerillada
sabırla öğrenen, sığınak yapımı dahil olmak üzere her
şeye vakıf olmaya çalışandı. Hem bir öğrenci hem de öğretmendi.
Halkımızın
Umutlarını Boşa Çıkartmayacak, Ahını Yerde Koymayacağız.
“Buraya gelmeden önce doğa koşullarında ne
yapacağım, gerilla olarak yapacaklarım konusunda bir dolu kaygım vardı. Nasıl
yaparım, yapabilir miyim diye korkuyordum. Hatta bu konuda beni kendime
güvensizleştirdi, hareket edemeyecek duruma geldim. Şimdi buradaki yaşamımıza,
yaptıklarıma, yapamadıklarıma baktığımda o yaşadığım duyguların, güvensizliğin
gereksiz ve abartılı olduğunu görüyorum.”
“Daha yapmamız gereken çok iş olduğunu,
gideceğimiz yeni yeni dağların olduğunu biliyorum. Silahlı mücadeleyi
büyütecek, halkı savaşa katacağımız bu görev bugün bizim. Bunun farkındayım.
Yaptığımız her şey savaşı büyütecek. Bugün Dersim, Tokat yarın Ege, Akdeniz, Sivas ... kırlarda ve şehirlerde
savaşı büyüteceğiz. Bugün bunun ilk adımlarından biri bizim yaptığımız...
Tarihsel ve siyasal açıdan önemli bunun farkında olmak oradaki çalışmalarımı,
isteğimi, inancımı olumlu etkileyen şeyler.
Halkımızın umutlarını boşa
çıkartmayacak, ahını yerde koymayacağız.
Partimizin güvenini, beklentisini
boşa çıkarmayacağım. Bu konuda söz olsun. Umutlarımız, emekleriniz boşa
gitmeyecek. Bana bu şansı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.”
Birliğin bir eylem hazırlığı için
duygu ve düşüncelerini şöyle ifade ediyordu Naciye:
“Öncelikle bir gerilla birliği ve
savaşçı olarak eylem yapıyor olmak heyecanlı ve aynı zamanda tarihsel bir
durum. Böyle olması beni daha da heyecanlandırıyor. Düşmana zarar vermek, korku
salmak halka yaptıkları zulmün yanlarına kar kalmayacağını göstermek bizim için
önemli.
Yapacağımız eylem ya da eylemlerle
düşmana da halkımıza da mesajımızı vereceğiz. Ve hep istediğimiz olan savaşı
büyüteceğiz. Bizim yapacağımız eylemden sonra halkın o gözlerinin parlamasını
bizden beklentilerini görmek, bilmek güzel ve insanın sorumluluk duygusunu daha
da artıran bir şey. Aynı zamanda yapacağımız eylemlerin tarihsel rolü de
önemli. Halkın öncüsüyüz ve bu eylemlerle halkın savaşa olan özlemini bize
güvenini büyüteceğiz. Düşmanın ne kadar aciz, güçsüz olduğunu göstereceğiz.
Eylemlerimiz halkın savaşa katılmasında birer adım olacaktır.
Bu yanıyla düşmana korku halkımıza
umut olacağımız eylemlerimizin hepsinde (hiçbir ayrım gözetmeden) yer almak
isterim. Bu konuda gönüllüyüm.”
“Benim için devrimcilikten başka yaşam yok,
tüm eksik olumsuzluklarıma rağmen olumluluklarımla beraber bu mücadelenin
içindeyim. Devrimcilik benim için bir yaşam şekli. Ve bu yaşamdaki
hedeflerimden biri de eksik ve hatalarımı görüp onları düzeltmek.” Diyordu
Naciye.
Örgütü
için “Türkiye'de devremi yapacak tek güç
olarak görüyorum. Benim için her şey demek. Hayatı tanıtan, doğruyu gösteren
geleceğe güvenle bakmamı sağlayan, uğruna her şeyimi vereceğim bir değerdir.” diyordu
Naciye.
Bir
ömür onurlu yaşadı.
“Verilecek her görevi, feda eylemi dahil yapmaya hazırım” diyen Naciye, Dersim dağlarında
umudun adı oldu.
Yıllardır
halkımızın beklediği umut ateşini yakanlardandı. Başka yerlerde kıvılcım olup
yayılmak istiyor ülkenin tüm dağlarından Cephe gerillalarının namlu sesleri
duyulsun istiyordu.
Kavganın
öğrencisi ve öğreticisiydi. Dik duruşu gibi onurlu ve dik yaşadı öyle şehit
düştü. Dersim dağlarında ölümsüzleşti.
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları,
yakınları Naciye Yavuz’u Anlatıyor: